MUSTAFA USTA
Eğitim İş Sendikası Sinop Şube Başkanı Celal Şahbenderoğlu, “Emeklinin bu maaşlarla evinden dışarıya hiç çıkmaması lazım. Dolmuşa binmemesi, herhangi bir yere gitmemesi lazım. Bu resmen sefalet. Bunun başka tarifi yok. Bu ücretlerle bir insanın insan gibi yaşayabilmesi mümkün değil. Sadece temel ihtiyaçları bile almaya kalktığında bile bu ücretlerle kısıtlı bir şekilde alınacağı belli” dedi.
Eğitim İş Sendikası Sinop Şube Başkanı Celal Şahbenderoğlu, işçi ve BAĞ-KUR emeklilerinin maaşlarında ek yüzde 5 oranında zam yapılacağı açıklamasına tepki gösterdi.
“KİRAYA BİLE YETMEYEN BİR RAKAMDAN BAHSEDİYORUZ”
Celal Şahbenderoğlu, şöyle konuştu:
“Günümüzde kiraların bile 15 – 20 bin lira seviyelerine geldiği bir ortamda 10 bin lirayla bir insanın geçinmesi mümkün değil. Bugün Türkiye’nin hangi şehrine giderseniz gidin, 10 bin liraya kiralık ev bulacağınızı pek sanmıyorum. O yüzden bir insanın tek başına bu maaşla geçinmesi söz konusu değil. Emekli maaşları genel anlamda en düşük olanı bu olmakla beraber, yüksek olanlara baktığımızda onların da çok yüksek olmadığını görebiliyoruz. Emeklinin bu maaşlarla evinden dışarıya hiç çıkmaması lazım. Dolmuşa binmemesi, herhangi bir yere gitmemesi lazım. Bu resmen sefalet. Bunun başka tarifi yok. Bu ücretlerle bir insanın insan gibi yaşayabilmesi mümkün değil. Sadece temel ihtiyaçları bile almaya kalktığında bile bu ücretlerle kısıtlı bir şekilde alınacağı belli. Piyasadaki bütün mallar ve ücretlerin ne noktada olduğu belli. Dolayısıyla bu ücretle bir insanın gerçekten insan gibi yaşayabilmesi, geçinebilmesi mümkün değil. Bu bir insana, bir aileye yeterli bir ücret değil. Kiraya bile yetmeyen bir rakamdan bahsediyoruz. İnsanların gıda ihtiyacı, giyim ihtiyacı gibi ihtiyaçlarını karşılaması için ufak bir değerlendirme yaparsak bugünkü enflasyon oranlarına bakıldığında komik bir rakam. TÜİK rakamlarına bile bu tezat bir durum.
“EMEKLİLERİN DURUMU ZATEN YOKSULLUK SINIRINA BİLE KAVUŞMUYOR”
Gerçek enflasyonu hepimiz biliyoruz. Gerçek enflasyon oranlarıyla karşılaştırıldığında bu rakam komediden öteye geçmez. Normalde açlık sınırının altındaki rakamlarda bahsediyoruz. Bugün bir insanın geçinebilmesi için, açlık sınırının üstüne çıkabilmesi için bugün en düşük maaşın 25 bin lira civarında olması lazım ki, bunu biz en başından beri zaten söylüyoruz. Yüzde 100 artış olmadığı sürece insanların yaşayabilecek bir standarda kavuşmaları mümkün olmayacak. O yüzden en düşük rakamın bu olması gerektiğini herkes biliyor. Matematik ortada, bir hesap yapıldığında herkes bunun bu şekilde olduğunu görebilir. Bir markete gidip de temel ihtiyaçları üst üste koyduğunuzda rakamın ne olması gerektiğini herkes rahatlıkla görebilir. Bir ailenin geçinmesi için gerekli olan para zaten bilindiği gibi açlık sınırı ve yoksulluk sınırı belirlenirken bunlar baz alınarak yapılıyor. Dolayısıyla şu anda Türkiye’de hemen hemen herkes devlet kadrolarındaki insanlar için söylüyorum. Zaten yoksulluk sınırının altında maaş alıyorlar. Büyük bir çoğunluk da açlık sınırının altında maaş alır vaziyette. Emeklilerin durumu zaten yoksulluk sınırına bile kavuşmuyor. Bu bir gerçek. Böyle bir gerçeklikle yaşıyoruz maalesef.”