Bakan Hakan Fidan: AB ile göç işbirliği gerçekliğe göre yeniden güncellenmeli
“`html
Türkiye-AB İlişkileri Üzerine Değerlendirmeler
Fidan, düzenlenen ortak basın toplantısında önemli açıklamalarda bulunarak, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyelik hedefinin stratejik bir öneme sahip olduğunu vurguladı:
“AB üyeliği, Türkiye için kritik bir hedef teşkil etmektedir. Cumhurbaşkanımızın 2023 Mayıs’ında tekrar seçilmesiyle bu siyasi irade yeniden pekişmiştir. AB’nin Türkiye’nin üyelik perspektifini güçlendirecek bir bakış açısı sunmasını bekliyoruz. Önceki dönemlerde bazı Avrupalı liderler, Türkiye’nin üyelik sürecini kendi ülkelerinin iç politikaları için bir malzeme haline getirmiştir. Bu durum, hem AB hem de Türkiye açısından jeostratejik kayıplara yol açmıştır. Seçim kazanmak amacıyla yapılan kimlik siyaseti, rasyonel düşüncenin yerini almış ve Türkiye’nin liyakat esasına dayalı üyelik sürecini olumsuz etkilemiştir.”
Son dönemde, uluslararası alanda yaşanan gelişmeler Türkiye ile AB arasındaki işbirliğinin gerekliliğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. AB’nin Türkiye’ye yönelik yaklaşımını ön yargısız, gerçekçi ve liyakata dayalı bir yönde geliştirmesi, her iki tarafın yararına olacaktır.
Ülkemize yönelik tüm kısıtlayıcı tedbirlerin kaldırılması yönündeki beklentimizi yine dile getirdik. Bu anlayışla, Yüksek Düzeyli Siyasi ve Sektörel Diyalog Toplantıları ile Ortaklık Konseyi Toplantılarının yeniden başlaması adına AB’den gerekli iradeyi göstermesini bekliyoruz.
“Gümrük Birliği’nin Yenilenmesi İçin Müzakere Başlatılmalı”
Gümrük Birliği’nin güncellenmesi için müzakerelere acilen başlanmalıdır. Böylelikle Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir dinamizm sağlamak mümkün olacaktır. Bizim için bir diğer öncelik ise Vize Serbestisi Diyaloğu’nda ilerlediğimizdir. Görüşmemizde, vatandaşlarımızın vize süreçlerinin daha da kolaylaştırılması gerekliliğini de vurguladım.
AB ile göç işbirliğimizin mevcut gerçekliklere uygun biçimde yenilenmesi de önemlidir.
“İsrail Ateşkese Uymalı”
Rusya-Ukrayna savaşındaki kalıcı ve adil bir çözümün diplomasi ile mümkün olduğuna inanıyoruz. Savaşın sona ermesi için müzakere sürecinin yeniden başlatılması konusunda destek vermeye hazırız. Ayrıca, Gazze’deki ateşkes durumunu ve Filistin’deki gelişmeleri de değerlendirdik. Ne yazık ki İsrail’in saldırıları devam ediyor. Bu nedenle, İsrail’in ateşkese kesin olarak uyması önemlidir.”
Kallas: “İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğü Önemli”
Kallas, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde çıkan yangında yaşamını yitirenler için başsağlığı dileyerek sözlerine devam etti:
“Türkiye, AB’nin en önemli ortaklarından biridir; aday ülke olmasının yanı sıra güçlü bir NATO müttefikidir ve Avrupa güvenliğinde kritik bir rol oynamaktadır. Ekonomik ilişkilerimizin temeli daha önce hiç olmadığı kadar sağlamdır ve ticaretten inovasyona kadar pek çok alanda iş birliği yapabiliriz. Ancak, Kıbrıs ve Rusya’ya yapılan yaptırımlar gibi konularda farklı görüşler mevcuttur. İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü, Avrupa yolunda ilerleme konusunda büyük bir önem taşımaktadır. Daha fazla yüksek seviyeli diyalog ve iş birliği konusunu önemsiyoruz. İş birliğimizi detaylı bir şekilde ele aldık ve hem Türkiye-AB ilişkilerini hem de dış politika alanındaki olası iş birliklerini değerlendirdik.”
Suriye’deki gelişmelere de değinen Kallas, “Esad rejiminin düşmesi umut verici bir gelişme olmasına rağmen birçok zorluğun da üstesinden gelinmesi gerekecek. Suriye halkının, ülkenin çeşitliliğini yansıtacak yeni bir yönetime ihtiyacı vardır; bu, AB’nin de hedefidir. Suriye’nin ekonomik yeniden yapılanmasına destek olmayı amaçlıyoruz. AB, Suriye’ye uygulanan yaptırımları yeni yönetimin tutumuna uygun olarak hafifletmeyi planlamaktadır. Türkiye, birçok Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapmaktadır ve bu konuda Türkiye’ye teşekkür ediyorum. Suriye istikrara kavuştuğunda, mültecilerin geri dönmesi daha mümkün olacaktır.”
“Türkiye’nin Suriye ile İlgili Güvenlik Kaygılarını Anlıyoruz”
Türkiye’nin Suriye ile ilgili meşru güvenlik kaygılarını göz önünde bulunduruyoruz. Hem Türkiye’nin hem de AB’nin karşılaşabileceği tehlikeler bulunmaktadır. IŞİD’in engellenmesi gerektiğine inanıyoruz. Suriye’nin kuzeyinde alınacak her türlü adımın dikkatle planlanması gerekmektedir.
Gazze’de şiddet döngüsünün ateşkes ile kırılmasını umuyoruz. Her iki tarafın da anlaşmaya sadık kalmasını bekliyoruz. Ateşkes geçici bir çözüm, ancak kalıcı barış ihtiyacımız var. Hem İsrail halkı hem de Filistinliler uzun vadeli barışa erişmeyi hak ediyorlar. AB, Filistinlilerin yanında olmaya devam edecektir.”
“Yaptırımların Hafifletilmesine Dair Bir Yol Haritası Sunuyoruz”
Kallas, 27 Ocak’ta yapılacak Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nda, AB’nin Suriye’ye yönelik yaptırımlarının kaldırılması konusunda bir karar alınıp alınmayacağına dair değerlendirmelerde bulunarak, “Bu konuda bir yol haritası öneriyoruz. Suriyeli yöneticilerin atacağı adımların doğru yönde olması durumunda, yaptırımları hafifletmek amacıyla bir sonraki aşamaya geçmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Yeni Bir Sayfa Açmaya İhtiyacımız Var”
Hakan Fidan, Türkiye’nin yeni dönemde ABD hükümetinden beklentilerini değerlendirirken, “Her seçim sonrası yeni bir dönemin başlaması gerekmekte. Özellikle Amerika’da Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında belirgin farklılıklar bulunduğundan, bu durum Türkiye’ye yönelik politikaları da etkilemektedir.” dedi.
“Suriye ve Irak’ta Hassasiyetlerin Gösterilmemesi Güven Krizine Yol Açtı”
Amerika ile ilişkilerimizin ve beklentilerimizin devletler arası stratejik bir bağ olduğunu ifade eden Fidan, “Her iki ülkenin de birbirinin güvenliğine önem vermesi, ekonomik ilişkileri geliştirmesi ve bölgesel sorunları birlikte çözmesi şarttır. Türkiye’nin güvenlik kaygılarına, özellikle Suriye ve Irak’ta gereken düzeyde hassasiyet gösterilmemesi, güven krizi oluşturmuştur. Ancak, bu zorlu durumları geride bırakarak ilişkilerimizi güçlendirme yolunda ilerlemeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Gelecek dönemde ABD hükümetinin, Türkiye ile tam iş birliğini sağlamak adına mevcut sorunları aşmak için adımlar atması gerektiğini vurgulayan Fidan, Cumhurbaşkanımızın bu konudaki kararlılığının altını çizdi. Sonuç olarak, Türkiye’nin stratejik ortaklık ilişkisinin devam edeceğini belirtti.
“`