Erzurum şehir merkezine 82, Çat ilçe merkezine 30 kilometre uzaklıktaki Muratçayır Köyü Salkom mezrasında yaşayanların köprü çilesi yıllardır bitmiyor. Köy yolunun, ilkbahar ve kış mevsimlerinde debisi artan Tuzla Çayı’nın altında kalması nedeniyle hastalarını zamanında sağlık kuruluşlarına yetiştiremeyen Salkomlular, cenazelerini köye traktör ve iş makineleri ile götürüyor. Köydeki öğrencilerse Tuzla Çayı’nın azgın sularını aşamadıkları için ya okula gidemiyor ya da ilçe merkezindeki yatılı okulda eğitim-öğretim almak zorunda kalıyor.
‘CANLAR GİDİYOR’
ANKA’nın haberine göre, kanser tedavisi için gittiği İzmir’de yaşamını kaybeden Mehmet Yeşilbaş’ın cenazesini köylerinde defnetmek için Tuzla Çayı’nı iş makinesi ile geçmeye çalışan köylüler acılarını bile yaşayamadıklarını belirtiyor. Köprü olmadığı için hastalarını sağlık kuruluşlarına yetiştiremeden kaybettiklerini anlatan Hasan Yılmaz şunları söyledi:
“Cenaze için bu kadar beklenir mi, yazık günahtır. Devlet o kadar masraf yapıyor, buraya bir köprü yapılamıyor mu? Yıllarca 70-80 senedir bu çile ile insanlar ölüyor cenazesi defnedilmiyor. Yazıktır, günahtır… Benim kayınpederim de bu sudan dolayı vefat etti. Ambulans çıkmadığı için adam kalp krizi geçirdi öldü. Devlet nerede, hani ya devlet? Devlet var ise bu köprünün yapılması gerekiyor. Yazık günah canlar gidiyor. Bu sene yapacağız, önümüzdeki sene yapacağız böyle böyle erteliyorlar. “
’50 MİLYON DOLARA UZAYA ADAM UÇURUYORSUN, BİR KÖPRÜ YAPTIRAMIYORSUN?’
Tuzla Çayı’nın azgın sularını iş makinaları ve traktörlerle aşarak cenazelerini defnedenler köprü sıkıntısına isyan etti.
Mehmet Ali Demir, “Devlet buraya neden el atmıyor, devlet büyükleri neden el atmıyor. Buranın çok büyük bir maliyeti yok. Bu insanlar burada hayvancılık yapıyor, öğrencileri var, düğünleri oluyor, cenazeleri oluyor. Devlet bu konuda gerçekten bizi üzüyor, bize bir el uzatsın lütfen. Burada kaymakam mı görevli, vali mi, belediye mi, karayolları mı? Acil bir durumda el atılması gerekiyor” dedi.
Dursun Yılmaz ise “Dünya uzaya giderken bizimkiler yerinde sayıyor. Oy zamanı geldiğinde oy istiyorsun, seçim geldiği zaman halka sesleniyorsun, ‘bana oy verin’ diyorsun, yakalarını ilikliyorsun, saygı gösteriyorsun, bittikten sonra arkaya atıyorsun. Hangi çağda yaşıyoruz. Düşünebiliyor musunuz insanlar uzaya çıkıyor, 50 milyon dolara uzaya adam uçuruyorsun, şuraya bir tane köprü yaptıramıyorsun. Cenazemizi kepçeyle bu tarafa getiriyoruz motorla getiriyoruz yazık günah değil mi biz bu memleketin vatandaşı değil miyiz biz?” diye konuştu.
‘HANİ YOL MEDENİYETTİ, BURASI MEDENİYETSİZ KALIYOR’
Eren Yeşilbaş da şunları söyledi: “Öncelikle bugün bizim cenazemiz var. Bu bizim acı günümüz. Bizim köyümüzün köprüsü olmadığı için insanlar sudan can pazarı yaşayarak geçiyor. Biz cenazemize mi üzülelim köprümüzün olmayışına mı? Yıllardır gerekli mecralara başvurmamıza rağmen herhangi bir geri dönüş yapılmadı, başvurularımızla bir karşılık verilmedi. Bundan ötürü 2012 yılında Binali amcamız ambulansın karşıdan bu tarafa geçemediği için burada kalp krizi geçirerek can verdi. Ambulans karşıda biz buradayız adamlar karşıya geçemediği için yani ihmal sonucunda vefat etti. Bundan 20 yıl önce ya da 30 yıl önce de vefat eden Mehmet amcamızın eşi hamile kadına ambulans gelemediği için vefat etti. Biz devletimizden çok büyük bir şey istemiyoruz. Hani yol medeniyettir, burası medeniyetsiz kalıyor. Köprümüz yok biz sadece insanlık hakkımız istiyoruz. Buradan Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyoruz herkesin sesini duyuyor, umarım bizim de sesimizi duyar, el atar.”
‘RÜYALARIMIZA GİRİYOR, KORKUYORUZ’
Orta okul öğrencisi Azra, “Okula giderken 3 kilometre yürüyüp o dereden geçiyoruz. Babalarımız bizi sırtlayarak geçiriyor. Biz boğulma tehlikesindeyiz. Yani eğer o sudan bir can giderse tekrardan çok üzülürüz. Rüyalarımıza giriyor, korkuyoruz. Her zaman bu çileyi çekiyoruz Kaç yıldır böyle bir köprü yapamadılar yani. Ailemizi özlüyoruz, okulda kalıyoruz. Sadece ara tatillerde gelebiliyoruz” diye konuştu.
‘ÇOCUKLARIMIZI OKULA GÖNDEREMİYORUZ’
6 çocuk annesi Zarife Yeşilbaş, “Devlet büyüklerine sesleniyorum. Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; burada çok zorluklar çekiyoruz. Çocuklarımızı okula gönderemiyoruz lütfen ellerinizi vicdanınıza koyun köprü istiyoruz, ulaşım istiyoruz, çocuklarımızı korkarak sudan geçirmek istemiyoruz, artık lütfen bize köprü yapın başka bir şey istemiyoruz. Gelin görün bizim yaşantımızı, çektiğimiz çilelerimizi görün duyun” dedi.
‘DEVLET ALACAĞINI ALIYOR DA VERECEĞİNİ NİYE VERMİYOR?’
Cenazesi olan Sinan Yeşilbaş ise “Yaklaşık 100 yıldır burada yerleşim var. Tuzla Çayı’nı insanlar buradan geçemiyorlar, ulaşımlarını sağlayamıyorlar. Resmi kayıtlarda burada 3 tane canımız hayatını kaybetti. 2 kadınımız doğum yaparken, doktorun gelememesi ve araçların geçememesinden kaynaklı hayatlarını kaybetti. Burada yaşayanlarda vergi veriyor askere gidiyor. Devlete olan bütün sorumluluklarını yerine getiriyor. Devlet ise burada yaşayan insanlara sahip çıkmadı. Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından 2016 yılında köprünün ihalesi yapıldı, ödeneği ayrıldı ama ne yazık ki sonradan iptal edildi. Sadece köprümüz değil yolumuz da yok. Vatandaşın birisi burası benim mülküm deyip yolu kapatmış ve orada da bir canımızı daha kaybettik. Burada yaşayan insanlar kendi paraları ve kendi çabalarıyla ileride bir yol açtırdı. Devlet alacağını alıyor da vereceğini niye vermiyor? Devlet millet olmadan var olabilir mi? Biz köyümüze kilit taşı istemiyoruz, evimize su istemiyoruz, en temel hakkımız olan ulaşım istiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘İHALESİ YAPILAN KÖPRÜ, BİR BAHANE İLE İPTAL EDİLDİ’
Yıllardır köprü için müracaat ettiklerini ama bir netice alamadıklarını belirten Muratçayır Mahallesi Muhtarı Deniz Yeşilbaş şunları söyledi:
“Yıl olmuş 2024 öğrencilerimiz var yol ve köprü olmadığı için köye gidip gelemiyorlar. Öğrencilerimiz yatılı okullarda kalıyor. Tek derdimiz bir köprü yapılması ve oradan geçmemiz. Büyükşehir belediyemiz ve iş adamlarımızdan bizi duyan varsa bir köprü yapılmasını istiyoruz. Öğrenciler köye gelmek istiyor bazen hasta oldukları için öğretmenleri arıyor gelin alın diye ama su çok fazla olduğu için gidip öğrencilerimizi alamıyoruz. Çat’ın köyleri arasında en sıkıntılı yer bizim mezramız. Her köye araba gidebiliyor, bizim buraya araba çıkamıyor. Ben Muratçayırı Köyü Muhtarlığına daha yeni seçildim. Yetkililere sesleniyoruz; tek amacımız köprü. Daha önce ihalesi yapıldı. Ancak ne olduysa, bir şeyler bahane edildi ve birileri tarafından iptal edildi.”
Muhtar Yeşilbaş, sorunun tüm ilgili kurumlar tarafından bilindiğini de ifade ederek, “Bu köprüyle alakalı Valinin, Milletvekillerinin, Kaymakamın haberi var. Haberi olmayan bir kurum yok, ama bir türlü yaptıramadık. İnsanlar hep sıkıntıyla hayatlarına devam ediyorlar. Aileler çocuklarını okula göndermek için bu sudan geçirmek zorunda kalıyor” dedi.
(HABER MERKEZİ)